Music Bank in Istanbul.. ölüm nedenim… (part 2)


Dün gece (9 eylülde mi yazmıştım öteki yazıyı? Sanırım sabaha karşı yayımlamıştım. aha bunu da akşamında yazmaya başladım) yazıyı saçma sapan bi yerde kesip uyumaya gittim. Hayata da küstüm zaten.. Dün havaalanına gitmediğim ve konser için VIP bilet almadığım için kendimden tiksiniyorum arkadaşlar!! Neyse gelelim konser zamanlarında neler yaşadığıma..

Konserden önce sanırım cuma günü havaalanında neler yaşadık onu anlatmam lazım. Hatta önce Kore’de ne oldu bi oraya dönelim. Sabah 8 civarında bizim çucukların Incheon Airport fotoğrafları geldi (gerçi daha erken geldi sanırım ama ben o saatte gördüm bebeyimleri). Bir gece önce sevgili anneme havaalanına bebeleri karşılamaya gitmek için yalvardım ama yok izin vermedi asla. Ama sabah Incheon fotolarını görünce yüzümün aldığı salak şekli görünce dayanamadı kadın. İzin zor da olsa koparıldı yani 🙂 (tabi bu arada “Hayal sen çok oldun artık konsere izin verdim ya daha ne istiyosun!!” diyip durmayı da ihmal etmedi annecim benim..) 26 yaşında insansın ne izni demeyin izin önemli.. Dalga geçmeyin kalbinizi kırarım kendimde değilim zaten yazık…

Incheon fotoları, videoları o kadar güzeldi ki, tabi işin içinde Super Junior var kötü mü olsundu dimi… Sonra efenim bi heyecandır iyice bastırdı el ayak titriyo deli gibiyim. Hastaneye kan vermeye gitcem, hazırlanmam lazım, elimde telefon foto bakıyorum.. İyice mala bağladım yani daha sabahtan 😀 Hastanede sürekli saate bakıyorum, ya geç kalırsam diye korkuyorum falan. Tam deli işi…

Eve gelip acele bi kahvaltı yapıp çanta falan hazırladım. Evim Ülker Arena’ya uzak olduğu için Eva’yla birlikte Eylül hyungda kalacağımız için yedek giysi pijama falan yük ettim kendime 🙂 Sonra bi sürü ulaşım aracı değiştirip havaalanına geldik Eva’yla.. Hatta en son metroda “Sanırım geliyolar!!” mesajı geldi Chaoxing’den aha dedim göremeden ölecem ben 😦 Geldiğimizde sanırım uçakları inmişti. O kadar kalabalıktı ki karşılamak için bi dolu insan gelmişti. Havaalanında da arkadaşlarla buluştuk. Önce Lay aşığı sevgili arkadaşım Chaoxing’le buluştuk beklerken. Bu sefer de ya göremezsek telaşı başladı (akıl sağlığım o anda uzaklaşmaya başladı işte arkaaşlar). Arada bi ön taraftan çığlıklar yükseliyor. “Lan noluyo??” diye diye parmak uçlarıma kalkmaktan bacaklarımın arkası kas yaptı. Hani azıcık daha (tamam pek azıcık değil) esnek olsam balede kariyer yapmaya kalkacaktım da akıl fikir buldum bi yerden de vazgeçtim 😛

hyuk airportEn son bi ara çığlıklar deli boyutuna ulaşınca anladık ki bizim çucuklar kapıda göründü. Ellerim titriyo video çekmeye çalışıyorum ama gördüklerime nasıl inanamıyorum nası heyecanlıyım böyle. Hani düşüp ölcem nerdeyse 🙂 Video çekerken telefonun ekranında Eunhyuk’u görüyorum ama hala gerçek olduğuna inanamıyorum. O kadar yakışıklı ki rüya gibi bişey. Adam resmen önümde yürüyor aklım uçtu uçacak.. İnsan böyle böyle deliriyormuş işte 😀 Kyuhyun sürekli el sallayarak yürüdü kapıya kadar. Sungmin hiç kafasını kaldırmadı önünden ya da ben fark etmedim bilmiyorum. Kangin sürekli gülüyordu şaka gibiydi. Donghae allahım o kadar güzel bi insan ki ama kısacık çok tatlı (Eva beni öldürme ama seviyom Donghae’yi) 🙂 shindongHavaalanının kapısından çıkana kadar peşlerinden gittik. Kapıda bi ara bizi durdurdular sanırım onlar arabalarına rahatça binsinler diye durduk. Siyah özel bi minibüs karavan ayarlanmıştı ona bindiler. Donghae içerden bi ara Eva’ya el sallamış o da fotoğrafını çekmeyi başarmış çok güzeldi 🙂 Ben hayatımda böyle heyecan yaptığımı ya da herhangi bişey için bu kadar koştuğumu hatırlamıyorum. Bi yandan koşuyorum bi yandan Chaoxing’in elini tutmuşum onu koşturuyorum tam komediydim yaa 😀

kangin haeAdamlar rüya gibi geldi geçti öylece kaldık arkalarından.. Sonra bi kendimize geldik dedik tek gelenler bunlar değildi lan daha Beast var efenime söyleyim Ft Island var ne bileyim Mblaq var 🙂 Haydi gidip bide onları karşılayalım dedik içeri girmek için giriş kapısına koştuk bu sefer de. Ama içeri girmekten vazgeçip çıkış kapısında dışarda beklemeye karar verdik sonra. Çok doğru bi kararmış keşke bizim bebeleri de orada bekleseymişiz daha net görürmüşüz 🙂 shindong ryeowook donghae sungminDiğer çucukların hepsini otobüse binerken tek tek görme şansı yakaladık.. Hatta tam otobüsün kapısında Hongki’ye seslendim telefonla konuşuyordu ama dönüp baktı. Kısa süreli bi şoktan sonra el sallamak geldi aklıma. Ben el sallayınca o da karşılık verdi çok şekerdi 😀 (yalnız SJ ayrı bi araçla giderken diğer grupların hepsi okul gezisine gelmiş gibi aynı otobüse doluştular ya çok güldüm 😀 😀 )

kyuhyun sungmin

hongkiOnlar da gittikten sonra öylece kaldık. Bitti mi şimdi bu kadar mıydı falan diye etrafa bakınıp duruyoruz. Messy vardı yanımızda bir de o koşturma sırasında bir araya gelmiştik. Dışarda da diğer arkadaşlarla buluştuk. Eylül, Kimbap ve Dongsea geç kalmıştı görememişler çucukları 😦 Başka arkadaşlar da vardı da yanımızda gerçek isimlerinin yazılmasını isterler mi bilemedim o yüzden yazamadım özür diliyorum arkadaşlar 😦 Havaalanından sonra hep birlikte metroya bindik ya da metrobüse hiç emin değilim şu an hala aklım başka yerlerde benim.. Hep fanlar vardı sanki konser sonrası falan gibiydi. Ayaklarımızın ağrısından evimize zor gittik en sonunda hatta sabah erken kalkmamız gerekmesine rağmen 5’e kadar falan uyuyamadık heyecandan 🙂

Sonraaaaa… Konser sabahı geldi 😀 Yazıyı keseyim mi napim ne diyosunuz kesiyom bak 🙂 🙂 Ay yok yok durun kesmiyom şaka yaptım vurmayın 😛

IMAG0462Konser sabahı erkenden sıraya girmek gerekiyordu. Çünkü VIP ve Platinium bölümleri ayakta saha içinde olan bölümler olduğu için erken gitmek lazım ki önden izleyebilelim 🙂 9 falandı sanırım Ülker Arena’nın (Yulkeri Şıports Arena aahahahhahahah) önüne gittiğimizde. Sıra bayaa uzamıştı bile. Şehir dışından gelenlerin otobüsü gelmiş galiba emin değilim. Sırada bizden önce Messy ve Chaoxing (iki arkadaş daha vardı ama isim yazmalı mıyım bilemiyom işte) gelmişlerdi hemen yanlarına sıraya girdik. Kıvırcık saçlı ufaklık bi kız vardı sıradakilerin isimlerini bi kağıda yazmıştı araya kaynak olmasın diye. Bayaa engel oldu sıraya kaynak yapılmasına. Gerçi sonra kendisi bi ara öne geçmeye uyanıklık yapmaya çalıştı ama engel olduk tabiki 😀

IMAG0460Sırada beklerken güneş gelmeye başladı. Bi süre sonra bizi Arena’nın yan tarafına gölge bi yere alacaklarını söylediler. Sıramızı bozmadan bariyerlerle ayrılmış bölüme geçtik. Bu arada VIP arkadaşlar kavga falan ettiler sanırım. O kıvırcık kızın yaptığı liste sayesinde sanırım bizim sırada tartışma olmadı. 6 saat falan da o bariyerli kısımda bekledik. Yerde otura otura zaman geçirdik. Tam bir eziyetti. Hani işin ucunda Super Junior olmasa imkanı yok ben o eziyeti çekmem 🙂 (içeri girene kadar böyle düşünüyodum ama içerde diğer gruplara da itinayla hayran oldum.. Beast’i önceden de seviyodum gerçi 😀 )

Küçük yaşta çok fazla kişi vardı. O sırada beklerken de arka tarafta sürekli çığlık kopuyo falan salak çocuklar yüzünden sürekli bi heyecan bi parmak ucuna kalkma yaşadık (salak salak yazıyom lan püh). Son 1.5 saat millet nedense ayaklandı. Ne güzel oturarak beklemek varken gene ayaklarımızı iflas ettirdik…

İçeri alınmaya başladığımızda artık heyecandan ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemez haldeydim. Daha başlamadan bu kadar heyecan yaptığıma göre Super Junior izlerken ne hale geldiğimi varın siz düşünün 🙂 Neyse kontrollerden falan geçtik, kolumuza platinium bölümünde olduğumuzu söyleyen bilekliklerimizi takıp içeri koşarak girdik. IMAG0472Sahnenin önünde hemen ikinci sıradaydık. Önümde iki tane Rus kız vardı ki Super Junior sahnedeyken ellerindeki pankartları kaldırıp durdukları için bütün Rusya’ya savaş açacak kadar sinirlendim onlara!! Zaten en çok da onlar yüzünden VIP bilet almadığıma lanet edip duruyorum ya… Neyse efenim herkes içeri girdikten sonra ilk fotoğraflar paylaşılmaya başlandı tabii. İşte tam bu sırada tivitırda en yakın arkadaşlarımdan olan ShiNn_Min’in paylaştığı fotoğrafı gördüm. Tabi hemen nerede olduğunu falan sordum. Tam yerini söyledi o tarafa bakmaya başladım ama hemen göremedim. IMAG0459Sonra elimdeki Leeteuk lightstickini sallayıp yerimi belli ettim falan çok komiktim 🙂 Bu da onunla ilk yüzyüze tanışmam olmuş oldu 😀 Bir de dışarda sıra beklerken tivitırda sürekli muhabbet ettiğim @cg208 ile de tanıştım 🙂 Konser başlasın diye içerde beklemek de dışarda sıra beklemek kadar heyecanlıydı.. 15 dakika geç başladı zaten. Beklerken dev ekranda grupların klipleri yayınlandı. Her çıkan klipte sanki adamlar sahneye çıkmış gibi bağırmamız da çok hoştu doğrusu. Ve dikkatimi çeken ufak bi ayrıntı: hiç Miss A klibi yayınlanmadı nedense.. Bence ayıp oldu…

Sonra halk oyunları ekibi çıktı. Yöresel oyunları Kpop müzikleriyle birleştirmişlerdi son kısımda çok çok güzel olmuştu. Yani ben beğendim en azından herkesin fikrini bilemem.. Sonra sırasıyla gruplar tanıtıma çıktı, tabi her grupta çığlık kıyamet koptu yine. En son Super Junior çıktı ki Tarkan’ın “seni gidi fındık kıraaaaaannnn yılanı deliğinden çıkaraaaaaan” sözleri eşliğinde çok çok çok tatlıydılar 😀 Bir de o dansın adını unuttum da el ele tutuşup dalga gibi kollarını bişey yapıyolar ya ondan yaptılar (ahan da kör cahilim şu an) muhteşem insanlar bunlar yaaa 🙂 Sırada “Acaba mc kim olacak?” diye düşünüp duruyorduk bu tanıtım kısımları bu sorumuza da cevap oldu. Çünkü Miss A – Suzy, Beast – Doojoon ve Super Junior – Kyuhyun ellerinde kartlarla göründüler. Bir de trt sunucusu vardı adını sanını bilmem hiç sevmedim kendisini (hayır Sungmin’in onun için dans etmesiyle, Kangin’in elini öpmesiyle ya da Kyuhyun’un ona sarılmasıyla alakası yok!!)… Gereksiz bi nazar boncuğu hediye etme muhabbeti falan oldu..

Sonraaaaaaaa… Sahneye MBLAQ çıktı.. Allahım onlar ne kadar güzel çocuklar öyle. Açık konuşmak gerekirse pek dinlemediğim bir gruptu MBLAQ.. Bundan sonra dinlerim bence 😀 Monalisa, Y, Oh Yeah ve Smoky Girl (tenksss tu Evaaa) şarkılarını söylediler. Şarkıların sırasını tabii ki hatırlamıyorum 😀 Joon muhteşem bi varlıkmış zaten severdim artık daha bi seviyorum 🙂 Mir’in güzelliğine de ölünürmüş sanırım bunu fark ettim. Arkadaşlar size bi itiraf daha grup üyelerini de pek tanımıyorum ama Joon ve Mir’i biliyorum. İkisini önceden de beğenirdim işte ama allaaaaam ne güzelsiniz siz yaaa dedim durdum performansları boyunca 🙂 Bir de bize sürpriz hazırlamışlar. Türkçe “En Güzel İSTANBUL! Sizleri çok seviyoruz.” yazılı pankart hazırlamışlar. Hatta ilk önce ters açmaya başladılar çok şekerlerdi, yarısına kadar açtıktan sonra fark ettiler. Önceden grup hakkındaki en temel düşüncem göz makyajlarını abartılı bulmamdı. Sanırım bunu çok iyi bir şekilde değiştirdiler 😀

MBLAQ performansını bitirip sahneden inince Ailee çıktı. O da bir sürpriz hazırlamış tabi. Üsküdara Giderken şarkısını söyledi o über sesiyle. Bu Korelilerin Türkçesine hep bayılıyorum ben harfleri söyleyemiyorlar falan çok şekerler. Oldukça da güzel söyledi bence.. Neyse ondan sonra da U&I, I Will Show You ve Crazy in Love şarkılarını söyledi (tenksssss tu Panax). Hangi sırayla söylediğini hatırlamıyorum ama çok güzeldi. Kadının sesi muhteşem bi kere. Ama keşke artık şu Beyonce olayının üstüne bu kadar gitmese. Tamam anladık Kore’nin Beyonce’sisin ama güldük bitti 😀

Neyse efenim Ailee hatununundan sonra sahneye F.T. Island çıktı. Hong Ki ne muhteşem bi varlık var ya 🙂 Şimdi açık konuşmak gerekirse diğer grup üyelerinin isimlerini bilmiyorum.. Neyse Hong Ki sahneye çıktı böyle ağır ağır “Severely” şarkısını söylüyo muhteşem sesiyle (bu arada gidin şu şarkının klibini bi izleyin anacım ay müthiş yaaa.. Hong Ki’yi ağlatmayın lan!!!). Dedik böyle ağır abi gibi mi gitcen Hong Ki hadi coş coştur 😀 Sonraaaaa Hong Ki arada konuşmasını yaptı teşekkürler falan filan. Bu konuşmada da ikinci sıradaki şarkısının adını söylediler. Allahım Hong Ki bi yandan “I Wish” diyo sonra bi yandan bunun Türkçesi “Keşke” diyo.. Tabii o keşke dedikçe çığlıklar kopuyor falan olaylar olaylar 😀 Bu şarkıda bi coştu adam ama tam coştu. Sahnede sağa sola zıplayıp duruyor koşturuyor çok şeker yaa.. Yalnız o sahnede hoplayıp zıplarken Chaoxing’le benim önümüzdeki iki kız da hoplayıp zıplamasaydı da ezilme tehlikesi geçirmeseydik. I Wish’ten sonra da Like the Birds söylediler. Ondan sonra Hong Ki yine konuşma yaptı. Bize sürpriz hazırlamış. Cebinden bi kağıt çıkardı Türkçe bişey yazdığını falan söyledi. Okurken girdiği tripleri falan görseniz ayguuuuuu diye krize girersiniz emin olun 😀 Kağıda “beni tekrar edin” yazmış. Sonra bize “pare” dedirtti falan bayaa repeat after me yaptırdı yani 🙂 Bu arada en sevdiğim F.T. Island şarkılarından birisidir Bare – I Hope… Bağıra bağıra eşlik ettim valla.. Çok eğlendik çok coştuk F.T. Island performansında da. Sahnede gerçekten müthişler. (şarkıların sırası konusunda cg208 arkadaşıma tenkssss diyorum)

F.T. bebelerimizden sonra sahneye Miss A kızları çıktı. Onların da bildiğim iki şarkıları var sadece biri Good Girl Bad Girl, biri de Goodbye Baby 🙂 Neyse efenim kızlar sahneye çıktılar I Don’t Need a Man ile açılış yaptılar ama şarkını hepsini söylemediler. Yere uzanıp bacaklarını havaya kaldırdıkları zaman (Goodbye Baby dansı başlangıcı sakin olun) aha dedim bildiğim bi şarkı sölücüyk bunlar 😀 Sahne performansları güzel kendileri de güzel.. Ama kameralar nedense sürekli Suzy için çalıştılar. Diğer üyeleri çok nadir gördüm ekranlarda. Ben şahsen Min’i daha çok beğendim daha sevimli geldi bana. Haa danslarda da daha seksi daha kıvrak hareketler yapıyor bak belirtmeden geçmiyim.. Suzy’nin de eteği çok hoştu. Goodbye Baby’den sonra Breathe söylediler. Eğlenceli şarkı sevdim ama Suzy o göğüs hareketini yapamıyo arkadaşlar yok olmuyo gerekli materyal yok galiba bilmiyom 😀 Sonra bi ara konuşma yapıp kebap yiyeceklerinden falan bahsettiler. Sonra Good Girl Bad Girl söylediler en son da sanırım Love Alone söylediler. Bi de poz verdikleri bi kısım vardı, Min deli deli pozlar verdi sevdim ben o kızı 🙂

Miss A’den sonra sahneye Beast çıktı… Ay ben bu çocukları çok sevdiğimi söylemiş miydim 😀 Söyledikleri şarkılar Fiction, Shadow, Beautiful Night ve Beautiful (tenksssss tu Eva) ama bu sırayla mı söylediler hatırlamıyorum 😦 Ben bu grupta en çok Kikwang ile Dongwoon severdim. Yoseob bebeyime de uzaktan göz kırpardım sen ne şekersin öyle diye… Amaaaaa Yoseob ne kadar güzel bi varlıkmış dostlar sahnede gerçeğini görene kadar bilememişim. Bildiğin 5 yaşında çocuk suratı var yaaa gel beni sev diyor resmen 😀 Zaten ses on numara beş yıldız hep bayılmışımdır ama o yüzü allaaaam mıncır dur nasıl tatlı 🙂 Sonracııma o Hyunseung ne fena bişey öyle nasıl kıvırtıyor.. Shadow dansında o omuzları beni benden aldı yiminle 🙂 Adam Suzy’den daha kıvrak arkadaşlar…. O geceden sonra Beast sevgimde bi katlanarak artma olduğu doğrudur. O kadar dalgın izlemişim ki Türkçe konusunda ne yaptılar ne dediler hiç hatırlamıyorum. Sadece bir ara merahaba falan dediklerini hatırlıyorum. Zaten en son Beautiful söylediler (ki en sevdiğim şarkılarındandır ve sabah alarmımdır), çok çok güzellerdi sahnede. Bir kez daha anladım bu grubu neden sevdiğimi. Çok çok iyiler. Diğer gruplar mesela (yine de hepsine genellemiyorum ama koreografi sergileyenlerin hemen hemen hepsi) sahnede ne kadar rahat olurlarsa olsunlar genelde kalıplaşmış danslarını yaparlar. Ama Beast öyle değil. Sahnede çok rahatlar. Zaten bence bi Super Junior bi Beast bu kadar rahat sanırım sahnede (şimdi bide EXO çıktı başıma alıp kendimi gidecem bu diyardan). Koreografiye tamamıyla bağlı kalmayıp dağıtıvermelerine bayılıyorum ne diyim 😀

Şimdiiiiii… Music Bank için kimler geldi demiştik: MBLAQ, Miss A, Beast, Ailee, F.T. Island ve Super Junior gelmişlerdi değil mi? Peki kimleri yazdık en baştan bi bakalım sırasıyla. MBLAQ yazıldı, Ailee yazıldı, F.T. Island yazıldı, Miss A yazıldı, Beast yazıldı… eeeee kim kaldı?? Sizi duyamıyorum!!! Kim kaldıııııııııı? SUPER JUNIOOOOOOOOOOOOORRRRRRRRRRRRRRR!!!!

Super Junior’dan önceeeee (bak nası heyecan yaptırsam diye düşünüyorum şu an) özel sahne şovları oldu. Suzy ile G.O Dream High söylediler.. Sonra sanırım Seungho piyano çaldı, Black Eyed Peas’in I Gotta Feeling şarkısını söylemeye başladı. Sonra Hong Ki ile Ailee geldiler müthiş sesleriyle, onlardan sonra da Doojoon geldi (bence sahneye fırladı bilemiyorum). İşte güya özel perfomans hazırlamışlar ama biraz geçiştirmelik gibi olmuş. Yani biz sahneyi meşgul edelim de Super Junior hazırlansın olmuş. Neyse eğleştik biraz daha böylece. Hem bu arada heyecandan ölüyorduk biz özel performansa mı bakmışım peh… Chaoxing yandan sürekli “Hayaaaaaal ben çok heyecanlıyım!” diyip duruyordu. Ben zaten öldüm ölecem. Eva yanda aynı heyecanda. Elimizde SJ yazılı lightstick hazırolda bizim çucukları bekliyoz 😀 😀 😀

Veeeeeeee Super Junior….. Bir kere her şeyden önce o dev ekrana üyelerin tek tek fotoğrafları ve isimleri çıktı (diğer grupların sadece ismi çıkmıştı diye hatırlıyorum). O anda ellerim bi ayrı titremeye başladı zaten. Hala “Allaaaahım gerçekten buradalar dimi gerçekler dimi??” diye sayıklıyorum. Sonra Superman’in müziği duyuldu, çığlık kıyamet herkes… Işıklar, üst sahnede duran grup üyeleri, müzik, çığlıklar… Kafayı yedim yiyecem 🙂 Superman’in müziği eşliğinde üst sahnenin iki yanındaki merdivenlerden aşağı indiler. Sonra Mr. Simple başladı.. Tabi çığlık kıyamet aynen devam ediyor… Ben ne haldeyim nasıl anlatayım size!! Elimde lightstick (Türkçesini yazayım dicem ama ışıklı çıbık nedir yaaa!!! Mıtlılık çıbığı aksalkjalk) sürekli sallayarak şarkıyı söylüyorum. Günler öncesinden sevgili fanbeysimiz fanchat çalışma videoları falan hazırlamıştı ama hiçbirine bakmamıştım. Çünkü kendime güveniyordum.. Güvendiğim kadar da varmış sanırım hemen hemen şarkıların bütününü ezbere biliyormuşum canlarım 😀 Konser boyunca “Ayyy pek kimse eşlik etmedi galiba şarkılara hiç bilmediğimiz ortaya çıkacak bak püh!!” diyordum ama fancamlerde bayaa eşlik eden olduğunu görünce bi rahatladım. Mr. Simple başladığında Leeteuk’ın “hey i’m mr. simple” dediği kısmı kim söyledi dikkat edemedim ama ikinci bölümde Sungmin’den sonra söylediği kısmı Donghae söyledi. Bi garip oldum onun kısmını bi başkası söyleyince 😦

Neyse efenim Mr. Simple’ı ölmeden atlattıktan sonra sıra geldi “uri şupo junioeoooo” dedikleri kısmaaaa 😀 Diğer gruplar ufak tefek sürprizler hazırlamıştı hani.. Bizimkiler de boş durmamış tabii ne güzel ne güzel Türkçe konuştular bir görseydiniz duysaydınız keşke 😦 Ay hepsi tek tek kendilerini Türkçe tanıttılar. Sungmin “Merhaba ben Sungmin” dediği an var ya dedim ben daha fazla yaşayamicam sanırım çok da gençtim yazıq… O ne tatlılık yaaa çok mu çok seviyorum ben bu çocuğu 🙂 🙂 Ryeowook canım eline yazmış (ya da yazmış gibi yaptı) söyleyeceklerini.. Tabi yanındaki ikili Shindong ve Sungmin olunca sahnede rezil edilmekten kurtulamadı garibim. Zorla eline bakmaya çalıştılar falan çok komiklerdi 😀 Sonra hepsi kendini tanıtmayı bitirince Shindong “Tanışmak çok istediniz mi?” dedi (gugıl tıransleyt işini Siwon’un babası yapmış bence alskjalkjal) herkse evet diye bağırdı falan, Sungmin de “Biz de çok istedik.” diyince herkes koptu bağırmaya başladı. Allahım muhteşem dakikalardı yaaa…. Sonra bi video yayınladılar Türk fanlar hazırlamış sanırım.. Ay bide videoda Messy’yi gördük yaa şok olduk anaaaaa diye 😀 Vieodan sonra kendi hazırladıkları kartları aldılar ellerine. Hepsinde Türkçe cümleler yazılıydı. Hepsi teker teker çevirip yazanı okudular. Çok çok çok güzeldi. Ryeowook’un “her caman” diyişini, Eunhyuk’un kocaman kalp yaparak “çok seviyoruz” diyişini hatırladıkça kendimi kaybediyorum. Bu arada en çok Sungmin ve Eunhyuk’un Türkçesini beğendim 🙂

Konuşmalardan sonra Sexy, Free & Single başladı. O şarkıyı canlı dinlemek, o koreografiyi canlı izlemek gerçekten tehlikeliymiş arkadaşlar 😀 Yine Leeteuk’ın bölümünde Donghae’yi gördük. Yine içim bi cız etmedi değil hani.. Donghae’yi de çok severim, hatta bilen bilir grubun bütün üyelerini çok severim ama Leeteuk’ın yeri başka onu da herkes bilir 🙂 Keşke askerde olmasaydı da o da gelseydi dedi bir yanım.. Diğer yanım da aman iyi ki gelmedi geleydi bütün ergen tayfasının iştahlı bakışlarına maruz kalacaktı dedi 🙂 Bide bu şarkı boyunca neden catwalku kullanmıyolar neden ön sahneye gelmiyolar diye Eva’yı sıkıştırdım.. Sanki programı o hazırlamış gibi…

Sexy, Free & Single bitince Eunhyuk ceketini çıkarmaya başladı. Anam dedim ne söylicik bu çucuklar 😀 Miracle’ın müziği başlayınca catwalktan ön sahneye doğru yürümeye başladılar ikişer ikişer. Aha dedim bu sefer gidiyom ben… Sungmin’le Eunhyuk ön sahneye gelince poz verdi falan kalp krizi geçirdim yaaa… Şarkıyı söylerken hem coştular hem coşturdular her zamanki gibi.. Adamlar işlerinde gerçekten çok iyiler. Sahne küçük ya da büyük fark etmiyor. Yapmaları gerekeni en iyi şekilde yapıyorlar. Miracle söylerken bi ara arka sahneye gittiler tekrar, Ryeowook’u sıkıştırdılar yakasını açmaya falan çalıştılar 😀 Ben “Ay çucuklar ön sahnede ne kadar durdunuz da arkaya kaçtınız hemen!!” diye düşünürkeeeeeeennnnnnnnnnnnnn….. Eunhyuk ve Shindong bi koşmaya başladılar… Aha bi kalp krizi daha 🙂 VIP bölümünde tam o sahnenin önünde duran kızların sağlık durumu şu an ne bi araştırmak lazım valla. Ben arkada geberdim çünkü 😀 O andan sonrasını böyle bulutlar üzerinden bi perde arkasından izledim zaten.. Bu arada bütün şarkılar yeterince hareketli ve tam kudurmalıkken ben sürekli ağladım helak oldum bunu da bi dip not olarak belirteyim…. Sonra Donghae VIP’dekilerden birinin elindeki Türk bayrağını aldı arkaya doğru yürürken hep havaya kaldırdı böyle, sonra da öptü… Bi çığlık koptu ki sormayın 😀 Çok çok güzeldi yaaa…

En son şarkı olarak tahmin ettiğimiz gibi Sorry Sorry söylediler. Şarkıya başlamadan önce Korece ve İngilizce son şarkımız dedikten sonra, birisi “son şarkımız” deyiverdi.. Kimin dediğini anlamadık tam o anki heyecanla ama büyük ihtimalle Eunhyuk dedi (Sungmin’e de ihtimal veriyom ben kendimce). O Sorry Sorry koreografisi ne muhteşem bişey yaaa izlerken büyülüyor insanı resmen. Büyülendim kendimden geçtim ağladım ağladım paralandım arkadaşlar 😥 Bu şarkıda Yesung’un ortadan atlayıp öne çıktığı kısmı Sungmin yaptı… İşte bunlar hep yürek sızlatan ufak ayrıntılar 😦 Gönül isterdi ki bütün üyeleriyle gelseydi Super Junior ama olmadı.. Yine de grubun eksik üyelerinin yerini çok fazla hissettirmediler. Zaten Super Junior’ın bu özelliğine bayılıyorum. Tabii ki boşlukları tamamen dolmuyor eksik üyelerin ama… Başka bir grup olsa eminim eksik üyelerin yokluğunu fark etmekten izleyemezdik performansları ama Super Junior başka… En son bir de “Seneye Super Show’da görüşürüz” dediler ki işte öldüğümüz an o andı 😀 😀 😀

Performansları biter bitmez ending için tekrar sahneye çıktılar ya.. Kyuhyun mc olduğu için elinde kartlarla geldi tekrar.. Canı çıkmış zaten çocuğun 🙂 Shindong yüzünü silsin diye kağıt mendil getirdi Sungmin de elindeki kartlardan bi kısmını aldı falan.. Son konuşmalarda mcler “Türkiye’ye yine gelecez” bide “Sizi çok seviyoruz” dediler 🙂 Kapanışta “bounce with me” diye diye sahnede koşturdular yine.. Bide dev boyutlarda deniz topu gibi balonlar yapmışlar iki ülkenin bayraklarının deseninde.. Konfetiler uçuştu falan.. Bi tane konfeti böyle tam elime düştü ben de alım çantama koydum hemen 🙂

Neyse efenim sahnede eğilmeler selam vermeler yapıldı.. Hatta son konuşmalarda Ryeowook Eunhyuk’un yanına gelmiş saf tişörtünü sıyırıp sıyırıp göğsünü açıyordu (gerizekalı çok şirindi) öldüm ağlamaktan o sahnelerde falan.. Herkes giderken Kangin VIP’dekilerden birinin fotoğraf makinesini aldı onghae’ye verdi fotoğraf çeksin diye. Makine kapalımıymış neymiş bir türlü çözüp de açamadılar Sungmin’le Donghae bi fotoğraf çekcez diye seferber oldular.. Kyuhyun VIP bölümündeki neredeyse herkesin elini tuttu Eylül hyung da dahil (aha sana VIP almadığıma küfür etmem için bi neden daha!!!) Herkes gittikten sonra bizimkiler geri dönüp tekrar selam verdiler falan çok fenalardı yaaa 😀

Bütün herşey bittikten sonra biz dışarı çıktık tabi. Ayaklarımız hatta bacaklarımız iflas etmişti dışarı çıktığımızda. Yorgunluktan geberiyorduk resmen. Dışarda hemen tekrar bi haberleşme yaptık hangi kapıdasınız falan diye… ShiNn_Min’le mesajlaştım vatşaptan kapı önünde buluştuk. Bir yerlere oturalım diye bakınıyoruz ama ölüyoruz çünkü… Sonra diğer çıkışın oradan çığlıklar duyduk yine. Dedik bizimkiler gidiyor kapıya gidip görmemiz lazım.. O yorgunlukla ayakta zor dururken koşarak kapının önüne gittim yine bizimkileri göreyim diye 😀 En son işte minibüsün ön camından el sallayan bi Eunhyuk, arka camlardan birinden perde altından kafasını uzatan bi Kangin bide yine arkalarda Donghae gördüm. Sungmin de gördüm sanki ama emin değilim 🙂

Sonra mı? Sonra bitti işte… Eve nasıl gittiğimizi şaşırdım.. Yorgunlukla nasıl uyuduğumu da bilemedim… Ertesi gün bayaa geç uyandık. Neyse kendi evime geldim hemen bi duş alıp hazırlanıp çıkmayı planlıyordum. Çünkü tekrar havaalanına gitmeyi planlamıştık. Ama migrenim tutmuştu ve ne yazıkki yüzümden ne kadar hasta oluğum anlaşılıyordu (tabii konser sabahı yediğim 2-3 küçücük poğaça dışında yemek yemeyi unutmamın da etkisi vardır). Bir de eve gelirken yağmura yakalanıp ayakkabılarımı tamamen ıslattım tabi… Annem beni öyle hasta görünce evden dışarı bir daha çıkarmadı ben de havaalanını rüyamda gördüm 😦

mbii

Konser bitti… Gelenler hep gittiler… Biz de böyle piç gibi kaldık arkadaşlar… Hala Sungmin’in gerçek olabileceğine inanmıyorum, bunu da bi dip not olarak buraya düşüvereyim…

Neyse gidiyom ben dertlencem az köşemde… Jalgaaaaaaaaa ^_____^

Music Bank in Istanbul.. ölüm nedenim… (part 1)


Ben bu yazıyı nasıl toparlar nasıl yazarım bilmiyorum ama başladım.. Hadi bakalım 🙂 (bu arada bu yazıyla kısa süreli kambek yapıyom la 🙂 )

Önce nereden başlamak lazım hiç bilmiyorum yaa 😦 O kadar hayaldi ki bu konser benim için. Gün sayarken falan hiç gerçek gelmiyordu. Bütün hayallerimde “Olum düşünsene Super Junior Türkiye’ye geliyomuş…” diye başlayıp, “Düşünemedi…” diye bitiriyordum cümlelerimi. Sonra bir gün dediler ki “Music Bank İstanbul’a gelecek eylülde ne diyon Hayal-şi?” “Amaaaan” dedim, “Nerde bok (afedersiniz ağzımı bozdum bi daha olmaz 🙂 ) püsür grup var kesin onlar gelir.”

Sonra başladık beklemeye.. Acaba kim gelir diye düşünmeye… Bi yandan da kim gelir la buraya salak salak hayallenmeyelim dedik (en azından ben hep dedim yani). Neyse efenim bekledik bekledik derken şu video yayınlandı.

İnanabilmek için videoyu o kadar çok izledim ki. O 29.284 tıkın 20.000’i benim galiba yani o kadar çok tıkladım izledim 🙂 “Nee Beast mi yazdı lan, anaaa Miss A de yazdı, MBLAQ mi neyyy, yok artık FT ISLAND mı, Ailee diyo lan….” derkeeeeeeeen…… “Super Junior!!!! Nası lan Super Junior!!!!!! Şaka dimi şaka? Kim dalga geçiyo benimle yaaa????” şeklinde değişen ruh halimle salak salak sırıttım video bitince.. 😦

Ay sonra bilet telaşı başladı. Nerden nasıl alınır, biz alana kadar ya biterse, ne zaman satışlar başlar?? Sorularla sabahı sabah etmeler, bilet alsak da rahat etsek diye stresten delirmeler, öldük öldük dirildik… 😦 Ne biçim de kötü günlerdi. Aklım fikrim bilette. Deli deli rüyalar görüyorum falan (çünkü normal zamanlarda hep sağlıklı rüyalar görürüm… evet evet ben de inanmadım 🙂 ). Hatta bi keresinde bilet için bi sürü insan tarafından kovalanmıştım ki sormayın tam bir deli saçmasıydı..

Biletlerin satışa çıkacağı gün açıklandı, hemen sonra da sahne düzeniyle ilgili fotoğraflar düştü internete.. Ondan sonra da VIP bilet mi alsak Platinium bilet mi alsak diye düşünmeye başladık. Stres yapacak konu arıyoruz kendimize işte. Delirdik resmen yaa.. En son artık Platinium alalım dedik (lanet olsun o kararıma yaaa) sahneyi biraz uzaktan daha net görürüz diye düşündük sanırım.

Bilet aldığımız gün de ayrı bi olaydı. Eva bilet alacak, “Ya uyanamazsam ya kaçırırsak.” diye korkuyor.. Biz de uyanalım hepimiz birbirimizi uyandıralım falan diye karar verdik. Sabah uyanamam korkusuyla 3’er dakika arayla tam 5 ayrı alarm kurdum 😀 sonra da ilk alarmda uyandım 🙂 Biletler 11.00’de satışa sunulacak diye yazmıştı biletix, tam saatinde açtık sayfayı anamm açılmıyo.. Sayfayı yenile yenile parmağım uyuştu yok sayfa yüklenmiyor. Al sana bi stres daha… Yeminle daha net bi stres yaşamadım bugüne kadar ayyyhhhh 🙂 Bilet alınana kadar bi posta daha öldük öldük dirildik ama en sonunda aldık o biletleri 😀 (burada Eva’ya koca bi teşekkür var)

IMG-20130714-WA0000

Biletleri aldıktan sonra da 7 Eylül bi türlü gelmedi. Günler geçmedi sanki yaaa.. (benim yazının da sonu gelmedi yazmaya yazmaya unutmuşum nası bılok yazıldığını püh 😦 ) Ay neyse çok uzattım bu kısımları.. Aha tam burada yazıyı ikiye bölmeye karar verdim. Tam şu an yazıyı bölüyorum 🙂 (küfür etmeyin çok ayıp bişey küfür etmek) Aha gidiyom bak nası da gittim bile..

Jaljayoooooo 🙂